SÜRESİZ NAFAKA KALKACAK MI?
- Av. Arb. Gizem Akile İlbay
- 23 saat önce
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 5 saat önce

Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma halinde tarafların birbirlerine karşı mali yükümlülükleri doğabilmektedir. Bu yükümlülüklerden biri de nafaka ödeme borcudur. Özellikle yoksulluk nafakası ve bunun süresiz olabilmesi, son yıllarda kamuoyunda en çok tartışılan konular arasında yer almaktadır. Gerek toplumsal yansımaları gerekse hukuki sonuçları sebebiyle, “süresiz nafaka” kavramı yalnızca hukukçuların değil, toplumun her kesiminin ilgisini çekmektedir.
Nafaka Türleri
Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen başlıca nafaka türleri şunlardır:
- Tedbir Nafakası: Boşanma davası süresince, eşlerin ve çocukların geçimini sağlamak amacıyla hükmedilen nafakadır.
- Yoksulluk Nafakası: Boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olan eş lehine hükmedilen nafakadır.
- İştirak Nafakası: Çocuğun bakım, eğitim ve korunması için, velayet kendisine verilmeyen tarafın ödediği nafakadır.
- Yardım Nafakası: Üstsoyun, altsoyun veya kardeşlerin yoksulluk halinde birbirlerine karşı yükümlülüğüdür. Bu nafaka türlerinden özellikle yoksulluk nafakası, süresizliği nedeniyle tartışma konusudur.
Yoksulluk Nafakası ve Süresiz Nafaka Sorunu
Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi uyarınca, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan eş, kusuru daha ağır olmamak kaydıyla diğer eşten süresiz olarak nafaka talep edebilir. Bu düzenleme, başlangıçta boşanma sonrası ekonomik olarak zayıf durumda kalan eşin korunmasını amaçlamıştır.
Ancak uygulamada şu sorunlar ortaya çıkmaktadır:
- Nafaka yükümlülüğü yıllarca devam etmekte, hatta ödeyen tarafın emeklilik dönemine kadar uzayabilmektedir.
- Tarafların yeniden evlenmemesi veya yoksulluk halinin sona ermemesi durumunda, nafaka ödemesi hayat boyu sürmektedir.
- Bu durum, özellikle erkekler açısından ciddi bir ekonomik külfet olarak görülmekte ve “ömür boyu nafaka” ifadesiyle kamuoyunda tepki çekmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında, yoksulluk nafakasının süresiz olabileceği kabul edilmiştir. Ancak bazı durumlarda, nafaka miktarının düşürülmesine veya tamamen kaldırılmasına karar verilebilmektedir. Örneğin, nafaka alacaklısının gelir elde etmesi, fiilen evliymiş gibi yaşaması veya yoksulluk halinin ortadan kalkması halinde nafaka sona erebilir.
Tartışmalar ve Reform Önerileri
Son yıllarda süresiz nafaka konusu, yalnızca hukuk çevrelerinde değil, siyaset ve medya gündeminde de yoğun şekilde tartışılmaktadır. Bazı görüşlere göre:
- Yoksulluk nafakasına belirli bir süre sınırı getirilmelidir (örneğin 5 yıl, 10 yıl gibi).
- Tarafların evlilik süresi dikkate alınarak nafaka süresi belirlenmelidir.
- Kadınların iş gücüne katılımı desteklenerek nafakaya olan ihtiyaç azaltılmalıdır. Buna karşı çıkan görüşler ise, özellikle kadınların boşanma sonrası sosyal ve ekonomik olarak daha dezavantajlı durumda olduklarını, süresiz nafakanın kaldırılmasının toplumsal cinsiyet eşitliğini zedeleyeceğini savunmaktadır.
Sonuç
Nafaka hukuku, boşanma sonrası taraflar arasında ekonomik dengeyi kurmayı hedeflemektedir. Ancak süresiz nafaka düzenlemesi, hem uygulamada hem de kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açmaktadır. Kanun koyucunun bu konuda adım atıp atmayacağı ve yeni bir düzenleme yapıp yapmayacağı, önümüzdeki dönemde hukuk gündemini meşgul etmeye devam edecektir..
Bu yazı bilgilendirme amacı ile yazılmış olup hukuki danışmanlık niteliği taşımaz.
Yorumlar